16 Nisan 2015 Perşembe

Eşcinsel, biseksüel, trans kadınlar ve sağlık paneli yapılacak

Eşcinsel, biseksüel, trans kadınların sağlık alanında yaşadıkları sorunlar, Kaos GL ve Pembe Hayat Dernekleri’nin çağrısıyla 18 Nisan Cumartesi günü Ankara Türk Tabipler Birliği’nde yapılacak bir panelde ele alınacak.

 
Panel, 14.30’da Dr. Filiz Ak’ın araştırma sunumu ile başlayacak. Dr. Müge Yetener ile katılımcılar sağlık alanında maruz kalınan sorunları, sağlık hizmetlerine erişimde karşılaşılan engelleri, mekanizmaların yeterliliği ve çözüm yolları üzerine konuşacak. Panel kadınların katılımına açık gerçekleştirilecek.
 
İlgili haberler:
 
*Bu etkinlik Avrupa Birliği Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa Aracı’nın finansal olarak desteklediği Nefret Etme Projesi kapsamında Pembe Hayat ve Kaos GL Dernekleri tarafından organize edilmektedir.
KAYNAK : KAOS GL

22 Ekim 2014 Çarşamba

Kadınlar Hasankeyf'te Buluştu

MAZLUMDER Kadın Çalışmaları Grubu ve Eğitim Komisyonu tarafından ortak hazırlanan ve geçtiğimiz yıl ilki Diyarbakır’da gerçekleştirilen 'Kadın Buluşması'nın ikincisi bu yıl "Kadın ve Ekoloji" temasıyla 26-28 Ekim tarihlerinde Hasankeyf’te gerçekleşti.
Hasankeyf Has Bahçe'de yapılan programa, Türkiye'nin değişik yerlerinden insan hakları ve ekoloji konusunda çalışma yapan yaklaşık 40 kadın katıldı.
Kadınlar, toplantı ve sunumlarda "İslam ve Ekoloji", "Kadın ve Ekoloji", "Farklı Ekolojik Akımlar ve Ekolojik Yıkımla Mücadele ve Hasankeyf Örnekliği" başlıklarını işledi. Program sonrasında Hasankeyf’in sular altında bırakılmak istenmesine karşılık bir de bildiri yayınladı. Sonuç bildirgesinde, özellikle karar vericilere bu işle ilgili bütün bakanlara ulaşmasını ve bütün ilgililerin bu sonuç bildirgesine kulak vermesi temennisinde bulunuldu.

Kadın bakış açısının önemi


Etkinlikle ilgili değerlendirmede bulunan Mazlumder Genel Koordinatörü Nurcan Aktay, yaşanan sorunlara dikkat çekerek, bunun kadın bakış açısının eksikliğinden kaynaklandığına vurgu yaptı.
Kadın Çalışma Grubu olarak geçen yıl Diyarbakır'da "İnsan hakları" temalı bir kadın buluşması, bu yıl ise Hasankeyf'te "Ekoloji" temalı buluşma gerçekleştirdiklerini belirten Aktay, burada ekolojinin insanla, İslamla ve kadınla ilişkisini işlediklerini söyledi.
Aktay bu tarz çalışmaların sonucunda kadınların toplumsal sorunların çözümünde karar süreçlerine katılımını hedeflediklerini anlatarak kendi kurumları başta olmak üzere bu tarz kurumlarda kadın bakış açısına ihtiyaç olduğuna dikkat çekti.
Aktay Hasankeyf'i sular altında bırakacak benzeri projelerin iptalini istedi:
"Hasankeyf, ilerleyen süreçlerde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Şiddet, ayrımcılık ve ekolojik yıkımla mücadelenin hem insani hem de İslami bir sorumluluk olduğunu hatırlatırız. Bizler insanın ve devletin üstün yararı adına doğa ve kültürel bir yıkıma tabi tutulmak istenen Hasankeyf'te bu bildiriyi yayınlarken, biraz ötemizde Kobane'de yaşanan insanlık acısını içimizde hissediyor, tüm insanlığı bu zulme karşı sessiz kalmamaya davet ediyoruz. Şiddet üzerine kurgulanan bir medeniyetin sebep olduğu yıkımdan tüm doğal ve kültürel varlıklar gibi insanların da zarar göreceğini söylüyoruz.”

İslam ve ekoloji

Çalıştay’ın ilk konuşmasını Yıldız Ramazanoğlu yaptı. Ramazanoğlu İslam’da ekolojik tartışmaların bugüne değin sıklıkla yapıldığını, bugün ise Müslümanların doğayı koruma ve kaynakların kullanımına dair temel tartışmaları yeniden hatırlaması gerektiğine vurgu yaptı.
Ramazanoğlu, Kuran’dan örneklerle İslam’da ekolojinin çok temel bir sorunsal olarak yer aldığını ifade ederek Müslümanların sömürü düzenine ne olursa olsun karşı çıkması gerektiğinin altını çizdi.

Hasankeyf

Doğa Derneği gönüllülerinden Merve Köseoğlu, Hasankeyf örneğini anlattığı konuşmasında Hasankeyf davası boyunca gerçekleşen ve hala gerçekleşmeye devam eden keyfi yaptırım ve hukuksuzluklara değindi.
“Doğa bizden bağımsız bir şey değil doğa bizzat biziz, doğadan bahsederken aslında kendimizden bahsediyoruz” diyen Köseoğlu, dünyada ve Türkiye’de benzer mücadelelerle kazanılan davalardan örnekler verdi.
Baraja karşı çıkan Hasankeyf sakinlerinin ve aktivistlerin gerekçelerinin son derece haklı olduğunu, bu sebeple Hasankeyf için de oldukça umutlu olduklarını dile getirdi.

Ekoloji ve kadın

İlahiyat fakültesinde ekoloji, kadın ve İslam üzerine çalışmaları olan Rabia Tamer, ekoloji alanında kadınların sesine kulak verilmesi gerektiğini, kadınların bu direnişte ön saflarda yer aldığını belirtti.
Tamer, doğayı sömürenin ataerkil kapitalist sistem olduğunun ve kadının da doğayla eş zamanlı olarak sömürülmeye başlandığının ve ekoloji hareketinin kadın hareketinden ayrı düşünülmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Hasankeyfliler anlatıyor

Konferansta söz alan Hasankeyf’liler pek çok haksızlığa maruz kaldıklarını dile getirerek devletin adım adım bölge halkını fakirleştirdiğini, evlerini ellerinden aldığını, bölgede halka sorulmadan dayatılan pek çok karar ve yasağın olduğunu, bölge halkının haklarının korunmasında hep isteksiz davranıldığını dile getirdi.
Hasankeyf Kalesi kaya yuvarlanıyor gerekçesiyle halka kapatılmış durumda, dolayısıyla turistler için de artık Hasankeyf’in turizm merkezi Hasankeyf Kalesine girebilmek mümkün değil. Halk ise bu tehlike gerekçesini samimi bulmuyor.
Hasankeyf aktivisti, turist rehberi ve çobanı olarak bilinen Çoban Ali, tehlike bahanesiyle turizmin azaltılmaya çalışıldığını çünkü Hasankeyfin unutulmasının amaçlandığını ifade ediyor. Son olarak yapılması planlanan barajın ise gündelik yaşamı tamamen sona erdirecek, evlerin ve tarihi eserlerin neredeyse tamamını sular altında bırakacak olmasına pek çok sivil toplum kuruluşu, aktivist ve akademisyen karşı çıkıyor fakat şu anda hukuki süreçte yeni bir gelişme bulunmuyor.
Bu yılki buluşmanın temasına uygun olarak logolarında mor renk ve yeşil yaprak kullanan Mazlumder yetkilileri, kadın buluşmalarını gelenekselleştirerek, her yıl farklı bir tema ve farklı bir ilde yapmayı hedefliyor.

11 Nisan 2009 Cumartesi

masum travesti

Mezuniyete kadar lezbiyen (``lesbian until graduation``), Anglo-sakson kültürde özellikle üniversite öğrencisi kadınlar için kullanılan ve eşcinsel ilişkiyi belli bir süre denemeyi ya da geçici bir süre eşcinsel veya biseksüel kimliğe sahip olmayı, buna karşın mezuniyetten sonra görüntüde katı bir heteroseksüel yaşantı sürdürmeyi ifade eden terimdir travesti

10 Nisan 2009 Cuma

ankara travestileri

travesti sitelerir

http://www.travestibirey.com



http://www.travestisalonu.net

travesti berfin


Berfin, kardelen demekmiş Kürtçe. Bir kez açıp, güneşi görür görmez solan. Yine de âşıkmış güneşe ve onu görmek için açarmış. Berfin, Mahsun Kırmızıgül'ün yönettiği Güneşi Gördüm filminde, zorunlu göçle Kars'tan İstanbul'a gelen bir ailenin, içindeki kadın ruhunu ortaya çıkartmayı göze alan oğlu Kadri'nin, travesti oluşundan sonra seçtiği isim aynı zamanda. Saflığı gözlerinden okunan, ailesinin ve toplumun şartlarından bihaber, kendini bulma yolunda ölümü bile göze alan bir garip genç Kadri ya da Berfin. Doğu'daki ismiyle Kado. Önyargılara reğmen Berfin'i seviyoruz. ''Kaç Berfin, kaç!'' diye bağırıyoruz ağabeyi töre gereğince onu öldürmek için kovalarken, "Onun da yaşamaya hakkı var bizim kadar," diyoruz. Türkiye'nin 25 yıldır çözülemeyen bir sorunun getirdiği acıların filmi Güneşi Gördüm. Her karakteri kendinden söz ettirmeyi başarıyor. Ama bir dönüşüm öyküsü içinde fiziksel dönüşümü de yaşayarak travesti olan Kadri/Kado/Berfin'i canlandıran genç oyuncu Cemal Toktaş, iki misli cesaret sergilediği için alkışı hak ediyor.
ankara travestileri istanbul travestileri antalya travestileri izmir travestileri